© 2024 All Rights Reserved by Dünyadan Sesler
We work with 💛 in Istanbul
Program > Beyoğlu’ndan Bir Hrant Lusigyan Geçti
SÖYLEŞİ
Beyoğlu’ndan Bir Hrant Lusigyan Geçti
Barkev Balımyan, Sadettin Davran, Orhan Tekelioğlu
Caz müziği düşünüldüğünde, ülkemizde varolan ve “Türk Sanat”, “Türk Halk” gibi müziklerle derin bir zıtlık içinde olduğu düşünülebilir. Bu “zıtlık” algısının müziğe içkin bir mesele mi olduğu, yoksa müziğin ötesinde, siyasal tarihle ilişkili olan kültürel reflekslerle mi şekillenmiştir sorusu önemli bir tartışma için zemin hazırlayabilir. Cazın, müzikal geleneğinin temelini oluşturan “doğaçlamacı” karakteri, Türkiye’de mevcut birçok müzikle (Türk Halk ve alaturka dahil) kolayca “akrabalık” bağları kurabilmesine imkân sağlıyor olabilir. Kendini sürekli yenileyen, “dünya müziklerinden” aldığı birçok müzikal öğeyi kendi diline kolayca ekleyebilen “çağdaş caz” uygulamalarında nedense Türkiye kökenli yapı taşlarıyla çok fazla karşılaşmıyoruz. Bu tespit, doğru mudur? Doğruysa, nedeni ne olabilir, hangi noktalarda aranabilir, sorgulanabilir? Değilse, Türk Cazının peşine düşmek sadece ham bir hayal midir?